Anonim Ortaklıklarda Menkul Kıymetler

Anonim Ortaklıklarda Menkul Kıymetler

Anonim Ortaklıklarda Menkul Kıymetler

Menkul kıymetlerin tanımı SerPK md.3/o’da “Menkul kıymetler: Para, çek, poliçe ve bono hariç olmak üzere; 1) Paylar, pay benzeri diğer kıymetler ile söz konusu paylara ilişkin depo sertifikalarını, 2) Borçlanma araçları veya menkul kıymetleştirilmiş varlık ve gelirlere dayalı borçlanma araçları ile söz konusu kıymetlere ilişkin depo sertifikalarını” ifade etmektedir. Menkul kıymetlere örnek olarak, pay senetleri, temettü ve faiz kuponları, talonlar, ilmühaberler, intifa senetleri, tahviller, varlığa dayalı menkul kıymetler, yatırım fonu katılma belgeleri, banka bonoları, banka garantili bonolar, finansman bonoları, gayrimenkul sertifikası, kar ve zarar ortaklığı belgeleri, depo edilen menkul kıymet sertifikaları, seri halde çıkarılan ipotekli borç ve irat senetleri, rehinli tahviller verilebilir1.

Aşağıda menkul kıymet olarak kabul gören pay senetleri, ilmühaberler, intifa senetleri ile tahvil ve diğer menkul kıymetler hakkında açıklamalar yer almaktadır.

  1. İlmühaberler

İlmühaber, ileride çıkarılacak pay senetleri ile değiştirilmek üzere pay senetlerinin yerine geçici olarak çıkarılan senetlerdir2.

  1. İntifa Senetleri

İntifa senetleri, pay senetlerinden farklı olarak payı temsil etmeyen ve ortaklık hakları vermeyen kıymetli evrak niteliğinde senetlerdir… İntifa sözcüğü içermesine rağmen, sahibine MK’daki intifa hakkını vermeyip, yalnızca, kara veya tasfiye artığına katılma ya da çıkarılacak yeni paylardan alma hakkı sağlar3.

Hak sahibi ile ortaklık arasındaki ilişki ortaksal değil sözleşmesel nitelikte bir ilişkidir; yani hak sahibi, ortaklık karşısında üçüncü kişi (ve belirli şartlar gerçekleştiğinde alacaklı) konumundadır. İntifa senetleri, anasözleşmede hüküm bulunması ve genel kurulun karar alması şartıyla ve ancak belirli kişiler yararına çıkarılabilir. Bu kişiler:

  • Bedeli kanuna uygun olarak yok (itfa) edilen payların sahipleri,
  • Alacaklılar,
  • Veya bunlara benzer nedenlerle şirketle ilgisi olanlardır4.
  1. Tahviller ve Diğer Menkul Kıymetler

TTK md.504/1’de düzenlenmiştir. Yasa metnine göre “Her çeşidi ile tahviller, finansman bonoları, varlığa dayalı senetler, iskonto esası üzerine düzenlenenler de dâhil, diğer borçlanma senetleri, alma ve değiştirme hakkını haiz senetler ile her çeşit menkul kıymetler, aksi kanunlarda öngörülmedikçe, ancak genel kurul kararı ile çıkarılabilirler. … Genel kurul kararının çıkarılacak menkul kıymete ilişkin, gerekli bütün hüküm ve şartları içermesi gerekir. Genel kurul kararını yönetim kurulu yerine getirir. Bu hükme tabi menkul kıymetler hamiline veya emre yazılı ve itibarî değerli olabilir. İtibarî değer genel kurul ve yetkilendirilmiş olması hâlinde yönetim kurulunca belirlenir. Borçlanma senetlerinin bedellerinin nakit olması ve teslimi anında tamamen ödenmesi şarttır.”

  1. Pay Tanımı ve Türleri

Pay senetleri ortakların paylarını temsil eden menkul kıymet niteliğini haiz senetler olup TTK’da md.484-501 arasında düzenlenmiştir. Ancak kanunda “pay senedi”nin tanımı net olarak yapılmamıştır. Pay senetleri, anonim ortaklıkta payı temsil etmek üzere çıkarılan ve kıymetli evrak niteliği taşıyan senetler şeklinde kısaca tanımlanabilir5. Kanunda yer alan düzenlemeye göre pay senetleri nama yazılı veya hamiline yazılı olabilir.

Anonim şirketlerde paylar senede bağlanıp bağlanmamasına göre farklılık göstermekte olup aşağıda bu ayırım açısından pay çeşitleri incelenmiştir.

  1. Senetsiz (Çıplak) Paylar

Bu tür paylar senede bağlanmamış yani çıplak paylardır. Senetsiz (çıplak) paylar nama veya hamiline olamaz; olsa olsa, kanun veya ana sözleşme gereği, nama ve/veya hamiline yazılı senetlere bağlanacak paylardan söz edilebilir6. Senede bağlanmamış (çıplak) paylar açısından doktrinde bir başka görüş daha mevcut olup bu görüşü savunanlara göre senede bağlanmamış olan paylar da aynen senede bağlanmış paylar gibi nama yazılı ya da hamiline yazılı şekilde iki cins olabilir. TK’nın 339(2)/d hükmünde “pay senetlerinin nama veya hamiline olacakları”nın esas sözleşmede belirtilmesi öngörülürken, nama veya hamiline yazılı olma zorunluluğu paylar için değil pay senetleri için ifade edilmiştir. Aynen bunun gibi TK m.484(1)’de de pay senetlerinin hamiline veya nama yazılacağına işaret olunmuştur. Ancak pay senetlerinin nama ve/veya hamiline yazılı olarak bastırılabilmesi için, pay sahibinin payı/payları taahhüt ederken bu hususu belirtmiş olması gerekir, yoksa payın/payların nama mı yoksa hamiline mi yazılı olacağı senet bastırılırken kararlaştırılamaz. TK’ya göre payın/payların cinsi pay sahibi tarafından ya esas sözleşmede taahhüt edilir veya bu işlem iştirak taahhütnamesi ile yapılır. TK 339(2) hükmü esasında esas sözleşmede yer alan ve payın cinsini de belirten taahhüdün, senede bağlanmış halini ifade etmektedir7.

  1. Pay Senedine Bağlanmış Paylar (Pay Senetleri)

Bu tür paylar senede bağlanmış paylardır. TTK pay senetlerini hamiline yazılı ve nama yazılı olmak üzere iki çeşit olarak belirlemiştir. Anonim şirketlerde pay senedi çıkarma zorunluluğunun bulunup bulunmaması şirketin halka açık olup olmamasına ve payın nama veya hamiline yazılı olmasına göre değişiklik gösterir8.

Halka açık anonim şirketlerde pay senedi çıkartılması zorunludur. Bu açıdan payın nama veya hamiline yazılı olması önem taşımamaktadır9. Halka açık olmayan anonim şirketler açısından ise; eski TK, halka açık olmayan anonim şirket paylarının senede bağlı olmasını zorunlu tutmazken bu durum yeni TTK’da değişmiştir. Öyle ki; yeni TTK’ya göre, nama yazılı paylar azınlığın talebi doğrultusunda senede bağlanabilecekken hamiline yazılı payların söz konusu olması halinde herhangi bir talep aranmaksızın pay senedine bağlanma zorunlu hale getirilmiştir.

Yukarıda belirtildiği üzere; TTK pay senetlerini nama yazılı ve hamiline yazılı olarak iki çeşide ayırmışsa da bu iki çeşit pay senedinin dışında nama yazılı senetler de kendi içerisinde nama yazılı pay senetleri, bağlı nama yazılı pay senetleri ve gerçek nama yazılı pay senetleri olarak üçe ayrılmaktadır. Bu kapsamda aşağıda pay senetleri çeşitleri açıklanmıştır.

  1. Hamiline Yazılı Pay Senetleri

TTK md.658/1’de “Senedin metninden veya şeklinden, hamili kim ise o kişinin hak sahibi sayılacağı anlaşılan her kıymetli evrak, hamile veya hamiline yazılı senet sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır.

Hamiline yazılı pay senetleri, devretmeye yetkili kişi tarafından zilyetliğin nakledilmesi yoluyla devredilebilir ve bu devir ile ilgili anonim şirketin bilgilendirilmesi zorunlu olmadığı gibi devrin deftere kaydı da söz konusu değildir. Bu şekilde hamiline yazılı pay senedini devralan kişi gerek iç ilişkide gerekse de dış ilişkide artık ortak sıfatını haiz olur.

Hamiline yazılı pay senetlerinin çıkarılabilmesi için pay bedellerinin tamamen ödenmesi gerekmekle birlikte bu kurala aykırı olarak çıkarılmış olan bir hamiline yazılı pay senedini devralan kişi de pay sahipliği sıfatını kazanamayacak ve devreden kişinin pay sahipliği devam edecektir.

  1. Nama Yazılı Pay Senetleri

Nama yazılı pay senetleri belirli bir kişinin adına yazılı olan pay senetleridir. Hamiline yazılı senetlerde geçerli olan senet bedellerinin tamamen ödenmesi zorunluluğu nama yazılı senetlerde söz konusu değildir. Bu nedenle, nama yazılı senetlerin çıkarılabilmesi için şirketin tüzel kişilik kazanması yeterlidir.

Emre yazılı kıymetli evrak ciro ve teslim yoluyla devredilir… Ciro çifte yetki veren bir hukuksal işlemdir. Senedi ciro eden kimse ciro edilene senet bedelini tahsil, borçluya da ödeme yetkisi verir. Ciro senet veya senede ekli alonj üzerine yazılır ve ciranta tarafından imzalanır (TTK md 683, f. 1)10. Nama yazılı pay senetleri kanunen emre yazılıdır. Bu sebeple nama yazılı pay senetlerinin devredilebilmesi için ciro yapılması ve zilyetliğin devredilmesi gerekir. Nama yazılı pay senetlerinin bu şekilde devralınması, pay sahipliği sıfatının kazanılması açısından yeterli değildir. Bunun dışında devralan kişinin pay defterine de yazılması gerekir (TTK m.499/4)11.

Nama yazılı senetlerin ciro yoluyla devri, doktrinde tartışmanın temeli, Devir beyanının senedin üzerine yazılması halinde, böyle bir beyanın mahiyeti itibariyla emre yazılı senetlerin devir şekli olan “ciro”dan ve dolayısıyla cironun öngördüğü sorumluluk hallerinden farklı olup olmadığına dayanır. Farklı görüşleri ortaya koymadan önce, bu konudaki yasal düzenlemeleri ve anlaşmazlığın odak noktasını tespitte yarar vardır. TTK m. 647, fık.2 hükmünde,

“Bundan başka emre yazılı senetlerde ciroya, nama yazılı senetlerde yazılı bir devir beyanına da gerek vardır. Bu beyan kıymetli evrakın veya ayrı bir kâğıt üzerine de yazılabilir”,

denilmekte ve nama yazılı pay ve pay senetlerinin devrini düzenleyen TTK m. 490, fık.2 hükmü ise; devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana teslimi ile olacağı belirtilmektedir. Burada tartışmanın odak noktasını eski TTK m. 416, f.2 (yeni TTK m. 490, f.2) hükmündeki pay senetlerinin “ciro” ile devredilebileceklerine ilişkin “ciro” kelimesinin nama yazılı senetlerin devrindeki “temlik” anlamında mı yoksa yoksa emre yazılı senetlerdeki teknik anlamdaki “ciro” anlamında olacağı teşkil etmektedir12.

Bu konuda doktrinde yer alan görüşlerden ilkine göre; bahse konu “ciro” senet üzerine yazılacak bir devir beyanıdır. İkinci görüşü savunanlar; cironun nama yazılı senetlerin devrini kolaylaştıran istisnai bir yol olduğunu ve bu durumun nama yazılı senetlerin niteliğine etki etmediğini savunmaktadırlar. Doktrinde yer alan ve çoğunluğu oluşturan üçüncü görüşe göre ise; nama yazılı pay senetleri kanunen emre yazılı kıymetli evrak niteliğini haizdir.

  1. Gerçek Nama Yazılı Pay Senetleri

Yukarıda da ifade edildiği üzere nama yazılı pay senetleri emre yazılı kıymetli evrak olarak kabul edilmektedir. Ancak TTK md.681/2 nama yazılı pay senetlerinin gerçek nama yazılı olarak düzenlenmesine olanak sağlamaktadır. Nitekim ilgili yasa maddesine göre, “emre yazılı değildir” ibaresinin veya aynı anlamı ifade eden başka bir kaydın konması ve devrinin de alacağın temlikinin kurallarına uygun bir şekilde yapılacağının esas sözleşmede belirlenmesi halinde bu senetler gerçek nama yazılı senetler şeklinde düzenlenebilecektir.

  1. Bağlı Nama Yazılı Pay Senetleri

Genel kural olarak nama yazılı pay senetleri ana sözleşmede aksi bir düzenleme olmadığı müddetçe serbest bir şekilde devredilebilirler. Ancak anonim şirket ortaklığı bazı gerekçeleri ileri sürerek esas sözleşme ile pay devrinin serbestliği ilkesine bazı sınırlandırmalar getirebilir. Bu sınırlandırmaların nedeni çoğu zaman, anonim şirketin ortaklık yapısını koruyarak, tanınmayan ya da istenmeyen kişilerin ortak olmasına engel olmak ve ortaklıkta bu kişilerin egemen olmasına müsaade etmemektir. İşte bu şekilde anonim şirketlerin paylarının devrine esas sözleşme ile bazı engeller getirilmesine “Bağlam” ismi verilmektedir ve ancak bağlam koşullarına uygun şekilde devrine müsaade edilen nama yazılı paylara da “Bağlı Nama Yazılı Pay Senetleri” denilmektedir.  

 


1Mehmet Bahtiyar, Ortaklıklar Hukuku, Güncellenmiş 14. Bası, İstanbul 2020, s.321-322.

2 Fatih Bilgili, Ertan Demirkapı, Ticaret Hukuku Bilgisi, Güncellenmiş 15. Baskı, Bursa 2019, s.292.

3 Bahtiyar, Ortaklıklar, s.343-344.

4  Ibid, Ortaklıklar, s. 344.

5 Ibid., s.322.

6 Ibid., s.325.

7 Reha Poroy, Ünal Tekinalp, Ersin Çamoğlu, Ortaklıklar Hukuku I, Güncellenmiş, Yeniden Yazılmış 14. Bası, İstanbul 2019, s. 623, N. 768.

8 Aytekin Çelik, Ticaret Hukuku, Güncellenmiş 9. Baskı, Ankara 2019, s. 273.

9 Ibid., s.273-274.

10 Bilgili, Demirkapı, Ticaret Hukuku Bilgisi, s. 329. 

11 Çelik, Ticaret Hukuku, s. 274.

12 Hasan Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, Tamamen Gözden Geçirilmiş, Güncellenmiş ve Genişletilmiş 7. Baskı, Ankara 2019, s.61-62