Ticaret Şirketlerinin Birleşmesi
Ticaret şirketlerinin birleşmesi ile ilgili eski 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (ETK) benimsenen sistem 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK) terk edilmiştir. Ticaret şirketlerinin birleşmesi hususu TTK’da yer alan 136 ile 158. maddeleri arasında düzenlenmiş olup yasada benimsenen bu yeni sistem İsviçre’nin 30.10.2003 tarihli “Birleşme, Bölünme, Tür Değiştirme ve Malvarlığı Devrine İlişkin Federal Kanunu” ve dolaylı olarak ilgili Avrupa Birliği yönergesi baz alınarak oluşturulmuştur.
6102 sayılı TTK’da yer alan md.136’ya göre; birleşme, devrolunan şirketin malvarlığı karşılığında, bir değişim oranına göre devralan şirket paylarının, devrolunan şirketin ortaklarınca kendiliğinden iktisap edilmesiyle gerçekleşir ve birleşme ile devralan şirket devrolunan şirketin malvarlığını bir bütün halinde devralır. Birleşmenin sonuçlanması ile birlikte artık devrolunan şirket sona erer ve ticaret sicilinden silinir.
TTK’ya göre; ticaret şirketleri “devralma şeklinde birleşme” (bir şirketin diğerini devralması) veya “yeni kuruluş şeklinde birleşme” (yeni bir şirket içinde bir araya gelmeleri) yoluyla birleşebilirler.
TTK md.137’de benimsenen yeni sistem ETK’dan farklı olup artık türüne bakılmaksızın ticaret şirketlerinin kendi aralarında birleşmelerine olanak sağlanmıştır. Buna göre;
1) Sermaye şirketleri;
a) Sermaye şirketleriyle,
b) Kooperatiflerle ve
c) Devralan şirket olmaları şartıyla, kollektif ve komandit şirketlerle,
2) Şahıs şirketleri;
a) Şahıs şirketleriyle,
b) Devrolunan şirket olmaları şartıyla, sermaye şirketleriyle,
c) Devrolunan şirket olmaları şartıyla, kooperatiflerle,
3) Kooperatifler;
a) Kooperatiflerle,
b) Sermaye şirketleriyle ve
c) Devralan şirket olmaları şartıyla, şahıs şirketleriyle, birleşebilirler.
TTK’da yer alan md.138’e göre; tasfiye halindeki bir şirket malvarlığının dağıtılmasına başlanmamış olması ve devrolunan şirket olması kaydıyla birleşmeye katılabilecektir. Diğer yandan; TTK’da yer alan md.139 ile birlikte sermayesi kaybolmuş olan veya borca batık şirketlerin de birleşmesine olanak sağlanmıştır. Bu kapsamda; sermayesiyle kanuni yedek akçeleri toplamının yarısı zararlarla kaybolan veya borca batık durumda bulunan bir şirket, kaybolan sermayeyi veya gerekiyorsa borca batıklık durumunu karşılayabilecek tutarda serbestçe, tasarruf edilebilen özvarlığa sahip bulunan bir şirket ile birleşebilecektir.
Birleşmede devrolunan şirketin ortaklarının ortaklık payının ve haklarının korunması esastır. Bu husus TTK md.140’da belirtilmiş olup maddeye göre; devrolunan şirketin ortaklarının, mevcut ortaklık paylarını ve haklarını karşılayacak değerde, devralan şirketin payları ve hakları üzerinde istemde bulunma hakları vardır ve bu istem hakkı, birleşmeye katılan şirketlerin malvarlıklarının değeri, oy haklarının dağılımı ve önem taşıyan diğer hususlar dikkate alınarak hesaplanır. Ortaklık paylarının değişim oranları belirlenirken, devrolunan şirketin ortaklarına tahsis olunan ortaklık paylarının gerçek değerlerinin onda birini aşmaması şartıyla, bir denkleştirme ödenmesi öngörülebilir. Devrolunan şirketin oydan yoksun paylarına sahip ortaklarına da aynı değerde, oydan yoksun veya oy hakkını haiz paylar verilir. Ayrıca; devrolunan şirkette mevcut bulunan paylara bağlı imtiyaz hakları karşılığında, devralan şirkette de eş değerde haklar veya uygun bir karşılık verilir. Devralan şirket ise, devrolunan şirketin intifa senedi sahiplerine, eş değerli haklar tanımak veya intifa senetlerini, birleşme sözleşmesinin yapıldığı tarihteki gerçek değeriyle satın almak zorundadır.
TTK’da yer alan md.141’de “ayrılma akçesi” başlıklı bir düzenleme mevcut olup bu düzenlemeye göre; birleşmeye katılan şirketler, birleşme sözleşmesinde, ortaklara, devralan şirkette, pay ve ortaklık haklarının iktisabı ile iktisap olunacak şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi arasında seçim yapma hakkı tanıyabilirler. Buna karşın, birleşmeye katılan şirketler birleşme sözleşmesinde, sadece ayrılma akçesinin verilmesini de öngörebilirler.
Ticaret şirketleri devralma yoluyla birleşeceklerse devralan şirketin sermaye artırımı yapması gerekecektir. Bu husus TTK md.142’de düzenlenmiş olup buna göre; devralma yoluyla birleşmede, devralan şirket, sermayesini, devrolunan şirketin ortaklarının haklarının korunabilmesi için gerekli olan düzeyde artırmak zorundadır.
Ticaret şirketlerinin birleşme yoluna gidebilmeleri için öncelikle “birleşme sözleşmesi” hazırlamaları gerekmektedir. TTK md.145’e göre; birleşme sözleşmesi yazılı şekilde yapılır ve birleşmeye katılan şirketlerin yönetim organlarınca imzalanarak genel kurulları tarafından da kabul edilir. Birleşme sözleşmesinin; birleşmeye katılan şirketlerin ticaret unvanlarını, hukuki türlerini, merkezlerini; yeni kuruluş yolu ile birleşme hâlinde, yeni şirketin türünü, ticaret unvanını ve merkezini, şirket paylarının değişim oranını, öngörülmüşse denkleştirme tutarını; devrolunan şirketin ortaklarının, devralan şirketteki paylarına ve haklarına ilişkin açıklamaları, devralan şirketin, imtiyazlı ve oydan yoksun payların sahipleriyle intifa senedi sahiplerine tanıdığı hakları, şirket paylarının değiştirilmesinin şeklini, birleşmeyle iktisap edilen payların, devralan veya yeni kurulan şirketin bilanço kârına hak kazandığı tarihi ve bu isteme ilişkin bütün özellikleri, gerekli olması durumunda ayrılma akçesini, devrolunan şirketin işlem ve eylemlerinin devralan şirketin hesabına yapılmış sayılacağı tarihi, yönetim organlarına ve yönetici ortaklara tanınan özel yararları, gereğinde sınırsız sorumlu ortakların isimlerini, içermesi zorunludur.
Birleşme sözleşmesinin imzalandığı tarih ile bilanço günü arasında altı aydan fazla zaman geçmişse veya son bilançonun çıkarılmasından sonra, birleşmeye katılan şirketlerin malvarlıklarında önemli değişiklikler meydana gelmişse, birleşmeye katılan şirketler bir “ara bilanço” çıkarmak zorundadır. Ara bilançoya da yıllık bilanço için uygulanan usul ve hükümler uygulanacaktır. Ek olarak; ara bilanço için fiziki envanter çıkarılması gerekli olmadığı gibi son bilançoda kabul edilen değerlemelerin sadece ticari defterlerdeki hareket ölçüsünde değiştirilmesi yeterlidir. Bunun dışında ara bilançoda; amortismanlar, değer düzeltmeleri ve karşılıklar ile ticari defterlerden anlaşılmayan işletme için önemli değer değişiklikleri de dikkate alınır. (TTK md.144)
Ticari şirketlerin birleşebilmesi için hazırlaması gereken bir diğer belge de TTK md. 147’de düzenlenmiştir. Buna göre; birleşmeye katılan şirketlerin yönetim organları ayrı ayrı veya birlikte olacak şekilde birleşme raporu hazırlamakla yükümlüdürler. Birleşme raporunda; birleşmenin amacı ve sonuçları, birleşme sözleşmesi, şirket paylarının değişim oranı ve öngörülmüşse denkleştirme akçesi; devrolunan şirketlerin ortaklarına devralan şirket nezdinde tanınan ortaklık hakları, gereğinde ayrılma akçesinin tutarı ve şirket pay ve ortaklık hakları yerine ayrılma akçesi verilmesinin sebepleri, değişim oranının belirlenmesi yönünden payların değerlemesine ilişkin özellikler, gereğinde devralan şirket tarafından yapılacak artırımın miktarı, öngörülmüşse, devrolunan şirketin ortaklarına, birleşme dolayısıyla yüklenecek olan, ek ödeme ve diğer kişisel edim yükümlülükleri ile kişisel sorumluluklar hakkında bilgi, değişik türdeki şirketlerin birleşmelerinde, yeni tür dolayısıyla ortaklara düşen yükümlülükler, birleşmenin, birleşmeye katılan şirketlerin işçileri üzerindeki etkileri ile mümkünse bir sosyal planın içeriği, birleşmenin, birleşmeye katılan şirketlerin alacaklıları üzerindeki etkileri ve gerekirse ilgili makamlardan alınan onaylar detaylarıyla belirtilmelidir. Ticaret şirketlerinin yeni kuruluş şeklinde birleşme yoluna gitmeleri durumunda, birleşme raporuna yeni şirketin sözleşmesinin de eklenmesi şarttır. Diğer yandan tüm ortakların onaylaması durumunda "küçük ve orta" ölçekli şirketler birleşme raporunun düzenlenmesinden vazgeçebilirler.
Birleşme yoluna gidecek olan ticaret şirketlerinin ortaklarının birleşme hakkında bilgi edinme ve inceleme hakları bulunmaktadır. Bu hak kapsamında birleşmeye katılan şirketlerden her biri, merkezleriyle şubelerinde ve halka açık anonim şirketler ise Sermaye Piyasası Kurulunun öngöreceği yerlerde, genel kurul kararından önceki otuz gün içinde; birleşme sözleşmesini, birleşme raporunu, denetleme raporunu, son üç yılın yılsonu finansal tablolarıyla yıllık faaliyet raporlarını, gereğinde ara bilançolarını, ortakların, intifa senedi sahipleriyle şirket tarafından ihraç edilmiş bulunan menkul kıymet hamillerinin, menfaati bulunan kişilerin ve diğer ilgililerin incelemesine sunmakla yükümlüdür. Tüm bu belgeler ayrıca; ilgili sermaye şirketlerinin internet sitelerinde de yayımlanır. Birleşmeye katılan şirketlerden her biri, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ve internet sitelerine de konulan ilanda, inceleme yapma hakkına işaret etmekle yükümlüdür. Birleşmeye katılan her şirket, tüm bu belgelerin nereye tevdi edildiklerini ve nerelerde incelemeye hazır tutulduklarını, tevdiden en az üç iş günü önce, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile şirket sözleşmesinde öngörülen gazetelerde ve sermaye şirketleri de internet sitelerinde ilan etmek durumundadır. Tüm ortakların onaylaması hâlinde, "küçük ve orta" ölçekli şirketler inceleme hakkının kullanılmasından vazgeçebilirler. (TTK md.149)
TTK md.151’de birleşme için karar yeter sayısı oranları belirtilmiştir. Buna göre; birleşmeye gidecek şirketlerin yönetim organlarının genel kurula birleşme sözleşmesini sunmasının akabinde sözleşme genel kurulda;
a) anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde, esas veya çıkarılmış sermayenin çoğunluğunu temsil etmesi şartıyla, genel kurulda mevcut bulunan oyların dörtte üçüyle,
b) bir kooperatif tarafından devralınacak sermaye şirketlerinde, sermayenin çoğunluğunu temsil etmesi şartıyla, genel kurulda mevcut bulunan oyların dörtte üçüyle,
c) limited şirketlerde, sermayenin en az dörtte üçünü temsil eden paylara sahip bulunmaları şartıyla, tüm ortakların dörtte üçünün oylarıyla,
d) kooperatiflerde, verilen oyların üçte ikisinin çoğunluğuyla; ana sözleşmede ek ödeme ve başka edim yükümlülükleri ya da sınırsız sorumluluk kabul edilmiş veya bunlar mevcut olup da genişletilmişse kooperatife kayıtlı tüm ortakların dörtte üçünün kararıyla, onaylanmalıdır.
Kollektif ve komandit şirketlerde ise birleşme sözleşmesinin oybirliğiyle onaylanması gerekir. Ancak, şirket sözleşmesinde birleşme sözleşmesinin bütün ortakların dörtte üçünün kararıyla onaylanması da öngörülebilir.
Birleşmeye katılan şirketler tarafından birleşme kararının alınmasının hemen akabinde; yönetim organları birleşmenin tescili adına ticaret siciline başvurur. Devralan şirket, birleşmenin gereği olarak sermayesini artırmışsa, ek olarak esas sözleşme değişiklikleri de ticaret siciline sunulur. Buna karşın, devrolunan şirket, birleşmenin ticaret siciline tescili ile infisah eder. Birleşme, birleşmenin ticaret siciline tescili ile geçerlilik kazanır. Tescil anında, devrolunan şirketin bütün aktif ve pasifi kendiliğinden devralan şirkete geçer. Devrolunan şirketin ortakları devralan şirketin ortağı olur. Ancak bu sonuç, devralan şirketin kendi adına fakat bu şirket hesabına hareket eden kişinin elinde bulunan paylar ile devrolunan şirketin kendi adına fakat bu şirket hesabına hareket eden kişinin elinde bulunan paylar için doğmaz. (TTK md.153) Son olarak; birleşme kararı, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan olunur. (TTK md.154)
TTK’da yer alan md.155, sermaye şirketleri için “kolaylaştırılmış birleşme” usulünü öngörmüştür. Sermaye şirketlerinin kolaylaştırılmış birleşme yoluna gidebilmesi için yasada öngörülen 2 gruptan birine uygun olması gerekmektedir. Buna göre;
(1) a) Devralan sermaye şirketi devrolunan sermaye şirketinin oy hakkı veren bütün paylarına veya b) Bir şirket ya da bir gerçek kişi veya kanun yahut sözleşme dolayısıyla bağlı bulunan kişi grupları, birleşmeye katılan sermaye şirketlerinin oy hakkı veren tüm paylarına, sahiplerse sermaye şirketleri kolaylaştırılmış düzene göre birleşebilirler.
Kolaylaştırılmış birleşme şartlarına uygun olan ve bu gruba giren sermaye şirketleri, birleşme raporunu düzenlemeye, inceleme hakkını sağlamaya, birleşme sözleşmesini genel kurulun onayına sunmaya yükümlü değildirler ve birleşme sözleşmesinde de yalnızca “birleşmeye katılan şirketlerin ticaret unvanlarına, hukuki türlerine, merkezlerine; yeni kuruluş yolu ile birleşme hâlinde, yeni şirketin türüne, ticaret unvanına ve merkezine, gerekli olması durumunda ayrılma akçesine, devrolunan şirketin işlem ve eylemlerinin devralan şirketin hesabına yapılmış sayılacağı tarihe, yönetim organlarına ve yönetici ortaklara tanınan özel yararlara, gereğinde sınırsız sorumlu ortakların isimlerine” yer vermesi yeterlidir. (TTK md.156/1)
(2) Devralan sermaye şirketi, devrolunan sermaye şirketinin tüm paylarına değil de oy hakkı veren paylarının en az yüzde doksanına sahipse, azınlıkta kalan pay sahipleri için; a) Devralan şirkette bu payların denk karşılığı olan paylar verilmesi şirket payları yanında, şirket paylarının gerçek değerinin tam dengi olan nakdî bir karşılık verilmesinin önerilmiş olması ve b) Birleşme dolayısıyla ek ödeme borcunun veya herhangi bir kişisel edim yükümlülüğünün yahut kişisel sorumluluğun doğmaması hâlinde, birleşme kolaylaştırılmış usulde gerçekleşebilir.
Bu şartlara uyan sermaye şirketleri ise; birleşme raporunu düzenlemeye ve birleşme sözleşmesini genel kurulun onayına sunmaya yükümlü olmadıkları gibi birleşme sözleşmesinde de yalnızca “birleşmenin amacı ve sonuçlarına, birleşme sözleşmesine, gereğinde devralan şirket tarafından yapılacak artırımın miktarına, öngörülmüşse devrolunan şirketlerin ortaklarına birleşme dolayısıyla yüklenecek olan ek ödeme ve diğer kişisel edim yükümlülükleri ile kişisel sorumluluklar hakkında bilgilere, değişik türdeki şirketlerin birleşmelerinde yeni tür dolayısıyla ortaklara düşen yükümlülüklere, birleşmenin birleşmeye katılan şirketlerin işçileri üzerindeki etkileri ile mümkünse bir sosyal planın içeriğine ilişkin kayıtlara” yer vermesi yeterlidir. Bu gruptaki sermaye şirketlerinin kolaylaştırılmış birleşme yoluna gitmeleri durumunda inceleme hakkını, birleşmenin tescili için ticaret siciline yapılan başvurudan otuz gün önce sağlamış olması gerekmektedir. (TTK md.156/2)
Ticaret şirketlerinin birleşmesi durumunda gerek alacaklılar gerekse de çalışanlar korunmaktadır. Nitekim; birleşmeye katılan şirketlerin alacaklıları birleşmenin hukuken geçerlilik kazanmasından itibaren üç ay içinde istemde bulunurlarsa, devralan şirket bunların alacaklarını teminat altına almakla yükümlüdür. Ayrıca; birleşmeye katılan şirketler; alacaklılarına, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde, yedişer gün aralıklarla üç defa yapacakları ilanla ve ayrıca internet sitelerine konulacak ilanla haklarını bildirirler. Diğer alacaklıların zarara uğramayacaklarının anlaşılması hâlinde, yükümlü şirket teminat göstermek yerine borcu ödeyebilecektir. (TTK md.157) Diğer yandan; birleşmede işçilerle yapılan hizmet sözleşmeleri, işçi itiraz etmediği takdirde, devir gününe kadar bu sözleşmeden doğan bütün hak ve borçlarla devralana geçer. İşçiler muaccel olan ve muaccel olacak alacaklarının teminat altına alınmasını isteyebilirler. İşçinin itiraz etmesi durumunda ise, hizmet sözleşmesi kanuni işten çıkarma süresinin sonunda sona erer, ancak devralan ve işçi o tarihe kadar sözleşmeyi yerine getirmekle yükümlüdür. Eski işveren ile devralan, işçinin birleşmeden evvel muaccel olmuş alacakları ile hizmet sözleşmesinin normal olarak sona ereceği veya işçinin itirazı sebebiyle sona erdiği tarihe kadar geçen sürede muaccel olacak alacaklarından müteselsilen sorumludur. Aksi kararlaştırılmadıkça veya hâlin gereğinden anlaşılmadıkça, işveren hizmet sözleşmesinden doğan hakları üçüncü bir kişiye devredemez. Devreden şirketin birleşmeden önce şirket borçlarından dolayı sorumlu olan ortakları, hizmet sözleşmesinden doğan ve intikal gününe kadar muaccel olan borçlarla, hizmet sözleşmesi normal olarak sona ermiş olsaydı muaccel hâle gelecek olan veya işçinin itirazı sebebiyle hizmet sözleşmesinin sona erdiği ana kadar doğacak olan borçlardan müteselsilen sorumlu olmaya devam ederler. (TTK md.158 ve md.178)
Ticari şirketlerin birleşmesi ile ilgili son olarak ortakların kişisel sorumluluklarına değinmekte fayda vardır. Bu kapsamda; devrolunan şirketin borçlarından birleşmeden önce sorumlu olan ortakların sorumlulukları, bu borçların birleşme kararının ilanından önce doğmuş olması veya borçları doğuran sebeplerin bu tarihten önce oluşmuş bulunması şartıyla, birleşmeden sonra da devam eder. Devrolunan şirketin borçlarından doğan, ortakların kişisel sorumluluğuna ilişkin istemler, birleşme kararının ilanı tarihinden itibaren üç yıl geçince zamanaşımına uğrar. Alacak ilan tarihinden sonra muaccel olursa, zamanaşımı süresi muacceliyet tarihinden başlar. Bu sınırlama, devralan şirketin borçları dolayısıyla şahsen sorumlu olan ortakların sorumluluklarına uygulanmaz. İzahname başka bir düzenleme içermediği takdirde, kamuya arz edilmiş olan tahvil ve diğer borç senetlerinde sorumluluk itfa tarihine kadar devam eder. (TTK md.158)